İçeriğe geç

Etik ikilem nedir sağlıkta ?

Etik İkilem Nedir Sağlıkta? Psikolojik Bir Mercekten Bakış

İnsan davranışları her zaman karmaşık ve bazen de çözülmesi güç bir bulmaca gibidir. Bir psikolog olarak, insanların neden belirli kararları verdiğini, bu kararların ardındaki duygusal ve bilişsel süreçleri merak ederim. Sağlık sektörü, bu karmaşıklığın en belirgin şekilde hissedildiği alanlardan biridir. Hastalar, doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık profesyonelleri her gün etik ikilemlerle yüzleşirler. Bu ikilemler, bireylerin doğruyu bulma çabalarını, değer sistemlerini ve toplumsal normları sorgulatır. Peki, etik ikilem nedir sağlıkta ve bu ikilemler psikolojik olarak nasıl şekillenir?

Etik İkilem ve Psikolojik Temelleri

Etik ikilem, bir kişinin ya da bir grup insanın, doğru ve yanlış arasında, iki veya daha fazla çelişen seçenek arasında karar vermekte zorlanması durumudur. Sağlıkta etik ikilemler, genellikle bireyin ahlaki değerleriyle, profesyonel sorumluluklarıyla veya toplumsal beklentilerle çatışır. Bir psikolog olarak, bu ikilemler üzerinde düşünürken, insanların bu kararları nasıl verdiği üzerine birkaç temel psikolojik boyutu ele almak önemlidir: bilişsel, duygusal ve sosyal.

Bilişsel Perspektif: Karar Verme Süreci ve Bilişsel Çelişki

Bilişsel psikolojinin ışığında, etik ikilemler genellikle bilişsel çelişki (cognitive dissonance) ile ilişkilidir. İnsanlar, karşılaştıkları etik çatışmalarda, bir davranışın ahlaki doğruluğu ile o davranışa yönelik kişisel inançlarının çatıştığını hissederler. Örneğin, bir doktor hastasının yaşamını kurtarmak için deneysel bir tedavi uygulamak isteyebilir, ancak bu tedavi henüz onaylanmamışsa, hastanın rızasını almak zorundadır. Burada doktor, kendi etik değerleri ile toplumsal ve yasal normlar arasında bir çatışma yaşar.

Bilişsel çelişki, kişinin bu çatışmayı nasıl çözmeye çalıştığını ve nasıl bir karar verdiğini belirler. Bir birey, çelişkiyi azaltmak için ya değerlerini değiştirebilir, ya da durumu görmezden gelebilir. Sağlık profesyonelleri, bu tür kararlar alırken, genellikle daha az rahatsızlık verici bir çözüm arar. Örneğin, hasta yerine doktorun kişisel inançlarını savunmak yerine, hastanın kendisi için daha az rahatsız edici bir alternatif tedavi önerilebilir. Ancak bu, etik ikilemi tam olarak çözmeyebilir, sadece daha az stresli bir durum yaratabilir.

Duygusal Perspektif: Empati, Korku ve Suçluluk Duygusu

Duygusal psikoloji, etik ikilemlerle başa çıkmada önemli bir rol oynar. İnsanlar, başkalarının acılarını görmek ve hissetmek konusunda doğal bir empatiye sahiptirler. Sağlıkta, bu empati, kararları verirken çok büyük bir etkiye sahiptir. Bir doktor, bir hastaya neyin en iyi şekilde hizmet edeceğini biliyor olabilir, ancak hastanın veya ailesinin duygusal tepkileri, kararları daha karmaşık hale getirebilir.

Örneğin, son derece hasta bir kişiye hayatını uzatmak için agresif tedavi yöntemleri uygulamak gerekebilir. Ancak, bu tedavi hastayı daha fazla acıya sokacaksa, doktor empati ile hareket ederek hastanın yaşam kalitesini korumayı tercih edebilir. Ancak burada devreye giren başka bir duygu da suçluluk duygusu olabilir. Sağlık profesyonelleri, hastanın yaşamını kurtarmama kararını verdiklerinde, kendilerini suçlu hissedebilirler, özellikle de hastanın ölümüne yol açan bir karar vermişlerse.

Bu tür duygusal ikilemler, profesyonel bir soğukkanlılık ve duygusal zeka gerektirir. Sağlık profesyonelleri, empati ve duygusal sorumluluğu dengeleyerek, hastalarına en doğru tedaviyi sağlama çabası güderler. Fakat bu dengeyi bulmak, insan doğasının karmaşıklığı nedeniyle oldukça zor olabilir.

Sosyal Perspektif: Toplumsal Normlar ve Ahlaki Baskılar

Sosyal psikoloji, etik ikilemleri toplumsal baskılar ve normlarla ilişkilendirir. Bir sağlık çalışanı, toplumun ve organizasyonun belirlediği etik standartlarla uyum içinde olmayı ister. Ancak bazen, toplumun beklentileri ile bireysel değerler arasında büyük bir uçurum oluşabilir. Bu durum, sağlık profesyonelinin etik ikilemlerle karşılaşmasına neden olabilir.

Örneğin, bir hastaya acı veren ancak hayatını kurtaran bir tedavi yöntemi uygulamak, toplumun gözünde kabul edilebilir olabilir, ancak bu tedavi yöntemi hastanın kendisine sunulduğunda kişisel bir travma yaratabilir. Toplumun genel beklentileri ve hastanın bireysel arzuları arasındaki bu çelişki, sağlık profesyonelini bir seçim yapmaya zorlar.

Bir başka örnek, sağlıkta eşitsizliğe dayalı etik ikilemlerle ilgilidir. Örneğin, kaynakların kısıtlı olduğu durumlarda, bazı hastaların tedavi edilmesi diğerlerinden önce yapılabilir. Burada da, toplumun sağlık hizmetlerine eşit erişim hakkı ve adalet beklentisi, bireysel seçimlerle çatışabilir.

Sonuç: Kendi İçsel Deneyimlerimizi Sorgulamak

Etik ikilemler, sadece sağlık profesyonellerini değil, aynı zamanda bizleri de derinden etkiler. Sağlıkta karşılaşılan etik ikilemler, bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojik süreçlerin karmaşık bir bileşenidir. Bu ikilemler, insanların seçimlerini nasıl yaptıkları, hangi değerleri önceliklendirdikleri ve toplumsal normlara nasıl uyum sağladıkları hakkında derin bir içsel keşfe çıkarır.

Bireysel düzeyde, etik ikilemler, kişisel değerlerimiz ve toplumun beklentileri arasında sıkışıp kalmamıza neden olabilir. Ancak bu tür ikilemleri anlamak ve onlarla başa çıkabilmek, yalnızca profesyonel bir düzeyde değil, aynı zamanda bireysel yaşamda da önemli bir psikolojik beceri kazandırır.

Siz bir sağlık profesyoneli ya da birey olarak, etik ikilemlerle nasıl başa çıkıyorsunuz? Kendi değerlerinizi ne kadar ön planda tutuyorsunuz? Yorumlarınızla bu derin psikolojik meseleye kendi bakış açılarınızı ekleyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
bets10